6 Eylül 2016 Salı

Lisede Tarz Olmak İsteyenlere Tavsiyeler



Tarz olmak dış görünüşle alakalı zannedilir ama tam tersi aslında. Ne demek tam tersi? İstediğinizi giyin, yiyin, için eğer itici tavırlarınız, gereksiz bir hava atma çabanız varsa üzgünüm tarz olmaktan çok uzaksınız. Peki tarz olmak nedir ve nasıl tarz olunur?


Madde 1 : Özgüvenini şarj et!

Sen kendini sevmezsen kimse ne seni ne tarzını sever. Sen aslında olduğun gibi harikasın zaten tarz olarak doğmuşsun kendine özgüsün. Kendine bunları söyleyersen hem özgüvenin artar hem de kendini mutlu edersin. Tabi özgüvenle kibiri karıştırmamak gerekiyor. Küçük dağları ben yarattım düşüncesi seni dibe götürür eninde sonunda.
Ya bu özgüven ne işe yarıyor? Bütün sınıfın ortasında düştün... Eyvah! rezillik, mahvoldum! gibi düşünceler yerine aklına ilk "olabilir, herkes düşebilir" gibi düşüncelerin gelmesi ve gülüp geçmen. Bildiğin bir konu var ve herkesin önünde konuşman gerekiyor, kaçmıyorsan özgüvenin var demektir (utanmak ayrı bir olay) ama kaçıyorsan, konuşmayı yapmıyorsan, çekingenliğine yeniliyorsan özgüvenini arttırmalısın.

Madde 2 : Kendini Geliştir ve Paylaş!

Paylaşacağın kendini geliştirirken edindiğin bilgi ve tecrübeler. Herkesin belli bir yöne eğilimi vardır. Örn. bazıları kitap sever bazıları bilgisayar oyunu bazıları da gezmeyi. Hangi konuya eğilimin varsa o konuyla gerçekten ilgilen ki yalnız kaldığında kafanı kurcalayacak bir şeyler olduğunu, tutunacak bir dalın olduğunu bilsin herkes.

Madde 3 : Kuralları sen koy!

Bu madde uygulaması en zor madde bence. Çünkü "hayır" demeyi bilmeden kuralları siz koyamazsınız. Her çağırılan yere size uymadığı halde giderseniz, arkdaşlarınız seviyor diye onların sevdiği şeyleri yaparken kendinizi bulursanız sıradan olursunuz. Bir mekana gidilecekse bu mekanı siz seçin bazen. Daha önce gidip beğendiğiniz bir yere gitmeyi teklif edin arkadaşlarınıza. Böylece kuralları bu seferlik siz koymuş olurusnuz. Gidilen yeri kimse beğenmezse ne olacak? Bu özgüveni eksik birinin aklına gelen ilk sorudur bu yüzden mekan öneremez işte. Özgüveni olan biri ise şöyle düşünür "beğenmediler mi? Burada ben sevecek bir şeyler bulduysam herkes sevebilir. Sevmeyen de kendi bilir. Bana göre sorun değil. Ben tek başıma da olsa yine gelirim."

Madde 4 : Haklı olduğunda geri adım atma!

Kendi düşüncelerini her zaman önemse. Pencerelerini başka manzaralara açık tut fakat kendi penceren olduğunu unutma baktığın yerin. Haklıysan sonuna kadar fikrine sahip çık. Eğer haksız olduğunu düşünüyorsan ve ya buna ikna olduysan da olgunlukla sana bunu kabullendiren kişinin elini sık ve teşekkür et. Daha havalı ne olabilir ki.

Madde 5 : Kişiselleştir!

Elinde ne varsa üzerine imzanı at. Defter mi aldın öyle bir defter kılıfı al ki sana özel olsun, bak pahalı olsun en iyisi olsun demiyorum. Sadece senin olduğu belli olsun, Görenler "Aa bu kesin falanın çantasıdır, kitabıdır" desinler. Örn. benim her eşyam pembe ama her eşyam. Bu nedenle arkadaşlarım ne zaman pembe bir taş bile görseler beni hatırlattığını söyler. Ben de mutlu olurum.

Artık tavsiye mi, öneri mi ne dersiniz bilemiyorum. Benim tarz kavramım budur. Bu yazı serisinin ilki "liseye başlayanlara tavsiyeler" den sonra çok fazla istek geldi serinin devam etmesi üzerine. Ben de kırmadım sizleri (yani bu yazı kötü falan demeyin suçu size atarım :D) Hadi bakalım, Hoççakalııııııııınnnn! (ç ile)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder